Metin2 PVP Serverler l Private Serverler l Knight Private Serverler l :
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Metin2 PVP Serverler l Private Serverler l Knight Private Serverler l :


 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş|

Şampiyonluk baskısını..

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
YazarMesaj

cαηкιяα
Goldmaster
Goldmaster

cαηкιяα
Kayıt tarihi : 26/11/10
Yaş : 33
Mesajlar : 487
Nerden : buRsa

Reklam Alanı

Şampiyonluk baskısını.. Vide
MesajKonu: Şampiyonluk baskısını.. Şampiyonluk baskısını.. EmptyPaz Ara. 05, 2010 4:07 pm

Trabzonspor'un Brezilyalı futbolcusu Jackson Avelino Coelho (Jaja), ligde sürekliyüzde yüz kapasiteyle oynamaları gerektiğini aksi takdirde bütün takımları yenmenin çok zor olduğunu söyledi. Yıldız futbolcu şampiyonluk baskısınıengelleyecek olanın yine futbolcular olduğunu söyledi.

Jaja'nın Futbol Federasyonu'nun TamSaha dergisine verdiği röportaj şöyle:

-Henüz 18 yaşında Feyenoord'a transfer edildiğini görüyoruz. Brezilyalı oyuncular için bu çok anormal bir durum olmasa dasenin hikâyeni öğrenmek istiyoruz? Hollandalılar seni nasıl keşfetti?

"Brezilya'da oynadığım takımın Avrupa'da bazıkulüplerle yakın irtibatları vardı her sezon bir oyuncuyu mutlaka alıyorlardı. Hatta Fred'in Lyon'a gitmeside benzer bir şekilde gerçekleşmişti. Ben de yine öyle bir irtibat doğrultusunda kendimi Hollanda'da, Feyenoord takımında buldum."

-18 yaşında ailenden ayrılma kararı almak ve bambaşka bir
dünyaya yelken açmak bir cesaret işi olsa gerek. Sana bu cesareti veren motivasyon neydi?

"Ailemden ayrılıp Avrupa'ya gitmek benimiçin çok zor bir karar değildi. Çünkü zaten birkaç seneden beri sürekli kulüpte yatıp kalkıyordum. America Mineiro'nun altyapısında oynadığım dönemdeyalnız yaşamaya ve kendi hayatımı çekip çevirmeye alışmıştım. Dolayısıyla bu cesaret ve motivasyonla ülkemden ayrıldım."

-Ailenülkenden ayrılmanı nasıl karşıladı?

"Gayet olumlu karşıladılar. Bunun benim için çok büyük bir adım olduğunu ve geleceğim için çokdoğru bir hamle yaptığımı söylediler. Bundan gerçekten mutlu ve memnun oldular. Dolayısıyla ülkemden ayrıldığım için onlarla herhangi bir sorunyaşamadım."

-Birçok Brezilyalı genç için futbolcu olmak hayata tutunmanın bir yolu gibi görünüyor. Senin için de futbol bu anlamamı geliyordu? Futbolcu olmasaydın ne olmak isterdin ya da hayat sana hangi seçenekleri sunuyordu?

"Ben de aslında diğer Brezilyalı
oyuncularla aynı durumdaydım. Benim de futbol haricinde herhangi bir seçeneğim yoktu. Eğer futbolcu olmasaydım, muhtemelen işsiz güçsüz bir hayatsürüyor olurdum şu anda. Aileme yeni bir gelecek açabilmek, onlara yeni umutlar vaat edebilmek için önüme sunulan tek seçenek futboldu ve ben de bunudeğerlendirmeye karar verdim."

-Futbola başladığında bir idolün var mıydı?

Benim için idol olan kişi Ronaldinho'ydu ve gençliğimden beri onun futbol tarzını, yaşam biçimini örnek aldım.

-Hollanda'ya gittiğinde neyle karşılaştın? Feyenoord'dan hiç oynamadan ayrıldığınıgörüyoruz.

"Çok şaşırtıcı şeylerle karşılaşmadım. Aşağı yukarı beklediğim ve tahmin ettiğim durumlarla karşı karşıya geldim. Feyenoord'da oynama imkânı bulamadığım doğru ama bunu da kendime çok büyük bir dert etmedim."

-24 yaşında olmana rağmen Hollanda'nın ardından Belçika, İspanya, Brezilya ve Ukrayna kulüplerini dolaşmışsın. Şimdi de
Türkiye'desin. Bu kadar çok kulüp değiştirmeni nasılaçıklıyorsun?

"Sürekli kendi gelişimim için daha iyi yerleri ve daha iyi imkânları aradım, bunların peşinden koştum.Dolayısıyla kulüp değiştirmeyi, bir ülkeden bir ülkeye geçmeyi kendime çok da büyük bir sorun etmedim. Amacım her zaman bir adım öteye gidebilmekti.Ukrayna'da da çok iyi üç sezon geçirdim ve ardından Türkiye'ye geldim. Trabzonspor'daki amacım da elimden gelenin en iyisini yapıp ileriye doğru yeni adımlaratmak. Burada bu amacımı gerçekleştirebilecek imkânlara sahip olduğumu düşünüyorum."

-Dolaştığın ülkeler ve takımlar arasındaen fazla mutlu olduğun, senin kariyer gelişimine en fazla katkı yapan hangisiydi?

"Gittiğim her yerde etrafımdakiler, benimlebirlikte çalışanlar bana çok iyi davrandı. Her yerde kariyerime belirli katkılar yapabildim. Ama sanırım genel bir değerlendirme yaptığımda Getafe'yi farklı bir yere koymam lâzım. Çünkü orada kariyerim için dönüm noktalarından biri olan anlarıyaşadım. Orada kendimi daha fazla ön plana çıkarma imkânı buldum. Bugüne kadarki en yüksek gelişimimi orada kaydettim."

-Enverimli olduğun takımın Metalist Kharkiv olduğunu görüyoruz. 61 maçta 30 gol gibi oldukça yüksekbir rakama ulaşmışsın. Orada nasıl bir ortam buldun da böyle bir patlama yaptın?

"Ukrayna'daki ortam gelişim sağlamam için uygunbir ortamdı. Çünkü orada çevremdekiler bana çok büyük bir özgüven aşıladı. Bunun neticesinde iki defa yılın en iyi oyuncusu seçildim, son sezonumda ençok gol atan ikinci oyuncu oldum. Bu da gerçekten bir patlama haline dönüştü. Dediğim gibi, orada bana telkin edilen
güven, insanların verdiğirahatlık bunun en büyük sebebiydi."

-Trabzonspor'dan ilk teklifi ne zaman ve nasıl aldın? Karar verme sürecinde neler düşündün,neler yaptın?

"İlk teklifi aldığımda transfer döneminin sonlarıydı. Ancak sanırım beni daha önceden de takip etmişler. Teklifinardından menajerimle konuştum, gerek Türkiye futbolu, gerekse kulüp hakkında bilgiler aldım. Açıkçası karar vermek için çok da uzun düşünmedim. Çünküaldığım referansların hepsi olumluydu ve bunlar doğrultusunda tercihimi yaptım."

-Metalist gibi kendini kabul ettirdiğin birkulüpten ayrılıp Trabzonspor'a gelme kararı vermek senin için zor olmadı mı? Bu kararıvermenin arkasındaki etkenler nelerdi?

"Açıkçası Ukrayna'da çok iyi üç sezon geçirdikten sonra artık yeni bir takım maceralaragirmem, yeni tecrübeler elde etmem gerektiğini düşünüyordum. Fikirlerine güvendiğim insanlar da bana benzer şeyleri söylüyordu. Çünkü şöyle birgerçeklik var ki, Ukrayna futbolu kendi ülkesi dışında çok fazla takip edilen ve çok fazla bilinen bir futbol değil. Bu, ayrılmamın başlıcasebeplerinden birisi oldu. Türk futbolu, Ukrayna
futboluna kıyasla uluslararası düzeyde çok daha fazla tanınıyor ve takip ediliyor."

-Türkiye ve Türk futbolu hakkında bilgisine başvurduğun birileri var mıydı?

"Hem menajerimle konuştum hem de daha önceburada futbol oynamış Roberto Carlos, Lincoln gibioyuncuların Brezilya basınında yer alan Türkiye'yle ilgili söyleşilerini okudum. Bunların hepsi gerekTürk insanı gerekse Türk futbolu hakkında olumlu bilgileri içeriyordu."

-Türkiye'ye gelmeden önce bu ülke hakkındaki düşüncelerinve
bilgilerin nelerdi? Geldikten sonra düşüncelerinde değişen bir şeyler oldu mu?

"Buraya gelmeden önce Türkiye'nin sıcak bir ülkeolduğunu, Türk futbolunun da zor ve sıkı olduğunu biliyordum. Geldikten sonra da bu düşüncelerim teyit edildi. Türk insanın son derece candan ve yakıninsanlar olduğunu, hiçbir maçın da sonuna kadar asılmadan kazanılamayacağını gördüm."

-Trabzon, futbol için yaşayan bir kent. Dahaönce yaşadığın şehirlerin futbol kültürüyle kıyasladığında Trabzon'da bir farklılık görüyor musun?

"Şehir bence gayet güzel. Tambir deniz kenti. Deniz ve güneşle yaşanıyor. Bu da benim için yeterli. İnsanların futbolla yaşaması da çok güzel. Çünkü kendimizi ifade edebilmemiz veinsanlarla
iletişim kurabilmemiz çok daha kolay."

-Uyum sürecinde takım arkadaşlarının davranışları çok önemli. Trabzon'ageldiğinde takım içinde nasıl bir ortam buldun?

"Geldiğimde kendimi kesinlikle bir yabancı gibi hissetmedim. Çünkü gerek Türkgerekse yabancı oyuncular bana gerçekten çok yakın ilgi gösterdi. Burada oldukça uyumlu ve arkadaş canlısı bir takım ortamı buldum. Bu da benim uyumsürecimi çok kolaylaştırdı."

-Başlangıçta oynayamadığın, yedek kaldığın maçlar oldu. Bu süreçte neler hissettin?

"Uyum dönemimde zaman zaman oynamamak gibi bir zorlukla karşılaşacağımı biliyordum. Bu nedenle yedek kalmamı bir sorun haline getirmedim. Çünküburada birlikte çalıştığım insanları ikna etmem gerekiyordu. Nihayetinde Ukrayna'dan ayrılmış ve yeni bir futbol ortamına, yeni bir futbol geleneğinegelmiştim. Dediğim gibi bunu bir sorun haline getirmedim, daha fazla çalışarak etrafımdaki insanları ikna etmek için çabaladım. Şu anda da yavaş yavaştempomu bulmaya başladım."

-Trabzonspor, 1984'ten bu yana şampiyon olamayan bir takım. Ancak bu sezon oldukça iddialı görünüyor.Hedefe koşarken, takımın uzun süredir şampiyonluk yaşayamamış olmasının baskısını üzerinde hissediyor musun?

"Böyle bir baskınınoluşmasını engellemesi gerekenler bizleriz, yani oyuncu grubu. Çünkü nasıl bir kapasiteye sahip olduğumuzu ve neleri başarabileceğimizi çok iyibiliyoruz. Herkesi yenebileceğimizin de bilincindeyiz. Ama çok sıkı bir şekilde çalışmaya devam etmemiz gerekiyor.

Oynamamız gereken çokuzun bir maç maratonu var. Bu maraton boyunca yaşayacağımız zorlukların üstesinden gelebilmek için bir standardı tutturmamız ve devamlı bu çizgininüzerinde oynamamız gerekiyor. Türkiye'de gayet iyi bir futbol
kalitesi var. Bunu şuna dayanarak söylüyorum; her maçı yüzde 100 kapasiteyle oynamanızgerekiyor, aksi takdirde hiçbir karşılaşmayı kazanamıyorsunuz.

-Ligimizde en beğendiğin oyuncular kimler?

"Banakalırsa ligin en iyi oyuncuları Fenerbahçeli Alex, takım arkadaşım Selçuk İnan ve artık burada olmasada daha önce Trabzonspor'da forma giymiş olan Rigobert Song."

-Farklı ülkelerin futbol ekollerini gördün. Hollanda, Belçika, İspanya, Brezilya

"Çok farklı futbol ekollerinde oynadım ve her ülkenin kendisine özgü bir takım özellikleri olduğunu gördüm. Türk futbolu diğerlerine kıyaslaşu yönüyle ön plana çıkıyor; takımlar arasındaki fark çok belirgin değil. Takımların kaliteleri arasında çok büyük uçurumlar yok ve bu da ligidiğerlerine kıyasla bir adım daha öne çıkarıyor. Oyun anlamında ise Türk futbolunun en büyük özelliği yüksek tempo ve kolay kolay düşmeyen oyunritmi."

-Ülkemize gelen yabancı oyuncuların, özellikle de forvetlerin en büyük şikâyeti sertlik oluyor. Bu eleştiriye ve Ukrayna'da oynadın. Türk futbolunu diğerlerinden ayıran en önemli farklar ne sence?
katılıyor musun? Türk futbolunun sertlik dozajını nasıl buluyorsun?

"Türkiye'de sert bir futbol oynanıyor olabilir ama ben dahaönce oynadığım ülkelerde daha sert oyunlar da gördüm. Bana kalırsa bu sertlik herhangi bir yabancı futbolcunun uyumunu zorlaştırmamalı."

-Seni sahanın farklı bölgelerinde izliyoruz. Gerçek mevkiine bir açıklık getirmek gerekirse, tam olarak hangi bölgeninoyuncususun?

"Dediğiniz gibi bazen sağ açığa, bazen sol açığa yakın, bazen santrfor, bazen de forvet arkasında forma giyiyorum.Ama şimdiye kadar en büyük verimi gösterdiğim ve en çok gol atmamı sağlayan bölge forvet arkası. Bunu da zaten istatistiklere yansıyan rakamlardagörebiliyoruz."

-Metalist'te 50 numaralı formayı giyiyordun, Trabzonspor'da da tercihin yine 50 numara. Bunun bir anlamı var mı?

"Aslında 10 numarayı giymek isterdim. Daha önce kendi ülkemdeyken de 10 numarayı giymek istemiştim ama o formanın bir sahibi vardı. Bunun üzerine 50numaralı formayı giydim ve bu durum Ukrayna'da da Türkiye'de devam etti. Ancak bu numaranın özel bir anlamı yok."

-Çalım atarken yada topu kontrol ederken ayağının altını kullanıyorsun. Bu, futsalda kullanılan bir teknik. Senin geçmişinde futsal oyunculuğu var mı?

"Futsal oynadım. Özellikle 10-11 yaşındayken mahalle
arkadaşlarımla sık sık futsal oynardım ve bunun bugünkü futboluma ciddi bir etkisivar."

-Mesafe tanımaksızın şut atan oyuncular golü bulduklarında ayakta alkışlanır, ama bu şutlar isabetsiz olunca takımın da oyundüzenini bozabilir. Sen de isabet kaydedemediğinde kendini takım oyuncusu olmaktan uzaklaşmış gibi hissediyor musun?

"Takımoyuncusu olmak ve kendinizi öyle hissedebilmek tamamen sizin elinizde olan bir şey. Doğru hareketleri doğru zamanlarda yapma kararını verebilirsenizbu tür eleştirilere maruz kalmazsınız. Tabii ki işin gösteri tarafı için de bir takım ekstra işler yapmanız gerekir. Bunları doğru zamanda yapar vearkadaşlarınızı rahatsız edici bir hale getirmezseniz, takım oyuncusu olmaktan uzaklaşmazsınız."

-Başlangıçta gol atamamanınhuzursuzluğu yüzünden okunuyordu. Türkiye'deki ilk golünü attığında neler hissettin, neler düşündün?

"Bu benim için çok büyük birmutluluktu. Çok büyük bir tatmin yaşadım. Çünkü ilk golle birlikte yeni bir aşamaya geçtiğinizi düşünüyorsunuz. Ben de yeni bir aşamaya geçtiğimihissettim ve mutluluğumu takım arkadaşlarımla paylaştım."

-Millî Takım Teknik Direktörü Hiddink'in seni izledikten sonra Türk vatandaşı yapılmanı istediği söylendi. Sen bu konuya nasıl bakıyorsun?Türk vatandaşı olup Türk Millî Takımı'nda oynamak ister misin?

"Bunlar ancak karşılıklı oturup
konuşularak halledebilecekmeseleler. Ama ben kişisel olarak buna olumsuz yaklaşmıyorum. Herhangi bir önyargım da yok. Ancak şimdiden olur ya da olmaz da diyemiyorum. Söylediğimgibi, bunları masa başında oturup sakin kafayla konuşmamız ve herkesin kendi sebeplerini ortaya koyması gerekiyor."

-Yaşın henüzçok genç ve kariyerin için önünde uzun yıllar var. Gelecekte kendini nerelerde görüyorsun? Kariyer planlamanda neler var?

"Bengelecekle ilgili planlar yapmak yerine bugününü iyi geçirmeye çalışan birisiyim. Çünkü bugününüzü iyi geçirirseniz geleceğinizi de iyi biçimde inşaetmiş oluyorsunuz. Bugünü mutlulukla doldurursanız gelecek de size mutluluk ve umutlar getiriyor."

-Şehirde insanların arasınakarıştığında neler yaşıyorsun? Başından geçen ilginç bir olay var mı?

"Şimdiye kadar başıma çok ilginç veya olağanüstü bir olaygelmedi. Çünkü antrenman sahasıyla ev arasında geçen bir hayatım var. Ama şunu söyleyebilirim, karşılaştığım insanların bana karşı davranışları çokiyi."
Reklam Alanı
YazarMesaj

Şampiyonluk baskısını..

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

 Konu Etiketleri Etiketler
 Konu Linki Konu Linki
 Konu BBCode BBCode
 Konu HTML Kodu HTML Kodu
Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Metin2 PVP Serverler l Private Serverler l Knight Private Serverler l : :: Spor :: Trabzonspor-